Kapsamlı Orta Doğu Planı: Diplomatik İlişkiler ve Jeopolitik Değişimler

Gözden kaçırmayın

Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur'dan Şehit Emirhan Aramış'ın Ailesine Taziye Ziyareti

Son dönemde Orta Doğu’da önemli bir diplomatik hareketlilik yaşanıyor. Bölge ülkeleri ve aktörler arasında yapılan görüşmeler ve anlaşmalar doğrultusunda, çeşitli jeopolitik değişimlerin planlandığı belirtiliyor. Bu değişimlerin, uzun süredir devam eden birçok siyasi ve askeri gerginliği de etkilemesi bekleniyor.

Yakın zaman içinde Lübnan'ın güneyi ve Bekaa Vadisi'nin bir kısmının İsrail kontrolüne geçeceği yönünde planlar yapıldığı iddia ediliyor. İsrail ile normalleşme süreci zamana yayılacak bir plan çerçevesinde gerçekleşebilir. Öte yandan, Fırat'ın doğusundaki kontrollerin Kürtlerin yönetimine bırakılması üzerinde çalışıldığı öne sürülüyor. YPG’nin varlığının tanınacağı ve silahlarına dokunulmayacağı belirtiliyor. Ayrıca, bölgedeki Arap nüfusu artırılarak demografik yapı değiştirilmeye çalışılacak.

Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye’de de bir dizi stratejik adım atılacağı konuşuluyor. Bu bağlamda, Gazze’den getirilecek 300 bin Arap ile bölgedeki demografik yapı değiştirilmeye çalışılacak. YPG’nin düzenli ordu olarak kalması ön görülüyor ve PKK'nın da Suriye ile Irak'ın kuzeyinden ayrılarak İran’daki PJAK’a katılacağı belirtiliyor.

Türkiye, süreçte önemli bir rol üstlenecek gibi görünüyor ve bu role aktif bir şekilde destek vereceği ifade ediliyor. Türkiye’ye Al Bab’ın kontrolü ve Ayn el-Arab’da bir üs verilmesi planlanmakta. Bunun yanı sıra, Sünni-Şii gerginliği de tetiklenerek bölgedeki mezhepsel ayrışmalardan yararlanılmak isteniyor.

Ekonomik olarak da büyük değişimler bekleniyor. İlk etapta Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa Birliği’nden 140 milyar dolar yatırım yapılması planlanıyor. Türk firmalarının Halep ve Şam havaalanlarının inşası için öncelikli ihaleleri alması öngörülüyor. Anayasa değişikliği tekliflerinin masada olduğu ve 400 oyla referandumsuz bir süreç hedeflendiği iddia ediliyor. AK Parti’nin iktidarda kalması amacıyla ekonomik ve siyasi desteklerin sağlanacağı belirtiliyor.

Bu planlar doğrultusunda Orta Doğu’nun siyasi coğrafyasında önemli değişikliklerin gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak bu hamlelerin uygulamaya konulması halinde bölge halkları ve devletleri üzerindeki etkileri yakından izlenecek.